18 Ocak 2013 Cuma

Biliyorum




Anlatmaya çabalama. Biliyorum, merak etme. Çıkar üstünü hadi! Bisiklete binerken sıcaklarsın.

Sabah uyandığında dolabın karşısına geçip alelade kıyafetler giyiyorsun. Aynada kendine bakıp çeki düzen verirken her gün nasıl daha da dağılmış olduğunu görüyorsun. Üzerinde nasıl durduğunu önemsemediğin iş kıyafetlerinin içinde daha da kendini kaybolmuş hissediyorsun. 


Biri sana nasılsın diye sorduğunda yalan bir cevap vermemek için göz göze gelmiyorsun kimseyle. Biliyorum. Herkese espriler yapıp, gülücükler atıyorsun üzgün maskenin ardından. Aslında fazla da konuşmuyorsun yanlış bir şey söylerim korkusundan. Hep çok üzülmüşken yaptığın gibi sessizliğin ve konuşamadıkların içinde büyüyor çığ gibi. Duygularını ve hissettiklerini en mecaz anlatımla anlatmaya çalışıyorken, sen;sana hissedilemeyenleri en temel anlatımıyla dinliyorsun. 



Çok seviyor gibi işlerinle ilgileniyorsun. Saatlerce bilgisayar başında çalışıyorsun sırf düşünmemek için. Hala bilim adamlarının düşünmeyi engelleyen bir şey icat etmemesinin saçmalığını düşünüp gülüyorsun kendi kendine. Sonra sessiz sessiz şarkılar söylüyorsun içinden. Kendine kıza kıza banyolar yapıyorsun. Sinirlene sinirlene konuşuyorsun. Kabullene kabullene yemekler yiyorsun. Gizli yerine gidiyorsun hıçkırırken kimse seni orada bulamaz diye. Bunları yaptığını da biliyorum. Ve şimdi sırf kırılmasın diye kullanmadığın kalbini tekrar kutusuna koyuyorsun.

Ellerini bırakıp bisiklete binerken düşeceğini biliyordun. Giy üstünü artık. Rüzgar içine işlemesin.