18 Ocak 2013 Cuma

Biliyorum




Anlatmaya çabalama. Biliyorum, merak etme. Çıkar üstünü hadi! Bisiklete binerken sıcaklarsın.

Sabah uyandığında dolabın karşısına geçip alelade kıyafetler giyiyorsun. Aynada kendine bakıp çeki düzen verirken her gün nasıl daha da dağılmış olduğunu görüyorsun. Üzerinde nasıl durduğunu önemsemediğin iş kıyafetlerinin içinde daha da kendini kaybolmuş hissediyorsun. 


Biri sana nasılsın diye sorduğunda yalan bir cevap vermemek için göz göze gelmiyorsun kimseyle. Biliyorum. Herkese espriler yapıp, gülücükler atıyorsun üzgün maskenin ardından. Aslında fazla da konuşmuyorsun yanlış bir şey söylerim korkusundan. Hep çok üzülmüşken yaptığın gibi sessizliğin ve konuşamadıkların içinde büyüyor çığ gibi. Duygularını ve hissettiklerini en mecaz anlatımla anlatmaya çalışıyorken, sen;sana hissedilemeyenleri en temel anlatımıyla dinliyorsun. 



Çok seviyor gibi işlerinle ilgileniyorsun. Saatlerce bilgisayar başında çalışıyorsun sırf düşünmemek için. Hala bilim adamlarının düşünmeyi engelleyen bir şey icat etmemesinin saçmalığını düşünüp gülüyorsun kendi kendine. Sonra sessiz sessiz şarkılar söylüyorsun içinden. Kendine kıza kıza banyolar yapıyorsun. Sinirlene sinirlene konuşuyorsun. Kabullene kabullene yemekler yiyorsun. Gizli yerine gidiyorsun hıçkırırken kimse seni orada bulamaz diye. Bunları yaptığını da biliyorum. Ve şimdi sırf kırılmasın diye kullanmadığın kalbini tekrar kutusuna koyuyorsun.

Ellerini bırakıp bisiklete binerken düşeceğini biliyordun. Giy üstünü artık. Rüzgar içine işlemesin. 

9 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. ama derken? Ama dan sonra olumsuz düşünceler getirecek gibisin:(

      Sil
  2. http://banamisordunuz.blogspot.com/2012/02/oje-surdugunde-senin-ellerinde-baska.html

    bu yazımı hatırladım okuyunca da :)

    YanıtlaSil
  3. Yazını okuyunca benzer hisleri yaşadığımız samimiyetine kapıldım lakin senin açından bu durum fikir hırsızlığı olarak hissediliyorsa kesinlikle yazıyı kaldırırım.?

    YanıtlaSil
  4. Merhaba. Dün gecenin saat bilmem kaçında tamamen bir tesadüf sonucu (kısaca Bukowski diyelim) bu yazıyla başladım ve sabahın ilk ışıklarına kadar okudum yazdıklarını.. Öncelikle ellerine sağlık.. Çok güzel ve sade bir anlatım sitilin var.. Bu yazıyla başladım dedim ya.. Bana aşağıdaki satırları tekrar yaşattığı için etkilendim aslında.. Bir de üstüne üstlük kırmızı bisiklet.. On numaraydı:)

    "İkibinden fazla kitabım, seramiklerim, artık ölmemesini dilediğim iki tane tavşanım var, ve bi scooter bi de bisiklet..

    Özünde iyi bi kızımdır bence, ama feleğin çemberine alışık olanlara onlar gibi gözüküyorumdur..

    Sana anlatmadığım çok fazla bişey yok. Anlatmaya değer bulmadığım ya da sonrasında senden zarar görürüm diye anlatmadığım şeyler var. Düşününce (benim tarafımdan) önemli de değiller..

    Seninle birlikteyken boynunu eğip seni düşündürecek birşey asla yapmadım. Şu ana kadar da yapmadım. İnsanlardan uzak duruyorum. hatta kıllık yaparak belki de.
    16 Ocak'tı sanırım. Babanın sağ,salim ve başında olmasını,senin,Özkan'ın mutlulukla evlendiğini görmesini dilerim.

    Emin ol seni bekledim.emin ol seni beklemiyorum.
    Emin ol, beni çok fazla üzdün, emin ol beni hiç üzemedin.
    Emin ol seni çok sevdim. Emin ol seni hiç sevmedim.
    Ve emin ol,hayatım boyunca hiç kimseye hiç bir zaman oturup uzun uzun yazmadım. Bunca zamandır hissedilene, vakit ayırmama, oturup düşünmeme aşık olmuş olmamdan farklı bi anlam veremiyorum..

    Hiç kimseyi kadınlardan kıskanmamış olmakla övünürdüm.
    Senin yanında birinin olma durumu gözlerimi 1000 km uzağa daldırıyor.

    Yani anlayacağın; içim rakı, dışım su..

    Ama dedim ya, sakin ve kabullenmişim. Uğraşlarım var. Hep hayalini kurduğum kırmızı bisikletim var.."

    Sevgiyle kal,
    Umut

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Umut,

    Yazdığın bir yazıyı hiç tanımadığın birini etkilediğini bilmek çok değişik ve güzel bir his yaratıyor insanda. Teşekkür ve övgülerin içinde çok teşekkür ederim.

    Yaşadıkların her ne ise ve sonucu ne olduysa umarım şimdi çok mutlu ve huzurlusundur.

    Mutlu kal.

    YanıtlaSil
  6. Merhaba ...,

    Henüz adını bilmediğim için bu şekilde yazmak durumunda kaldım. Gerçi çok da önemli mi sanki, sonuçta bana sorulmadan uydurulmuş ve üç beş harften ibaret bir harfler topluluğu da diyebilirsin. Belki de öyledir.. Her neyse..

    Güzel dileklerin için teşekkür ederim. Aslında yazılanlardan da anlayabileceğin üzere yaşadıklarım fizyolojik, biyolojik ve psikolojik çekimlerin kaçınılmaz sonucu olan bir kadın-erkek ilişkisiydi ve karşı tarafın israrcı olmasına rağmen güzel bitti. Şimdi kendimle mutlu ve huzurluyum yani anlayacağın.

    Yazdıklarına baktığımda kimi zaman (hatta çoğu zaman) bir kaçış var.. Biyerleden, birilerinden, eşyadan, maddeden, bişeylerden.. Umarım bir gün durursun. (Gerçi eğer Türkiye'deysen bu sefer de polis niye duruyosun diye sorabilir:p) Ve umarım sen de kendi içinde mutluluğu ve huzuru yakalarsın.

    Mutlu ol:)

    YanıtlaSil
  7. Sen mutlu ve iyi isen bitmesi en iyisi olmuş demektir.

    Benim yazdıklarımla ilgili olarak her zaman savunulan benim içinde geçerli. Yazılanlar okuyan kişi için ne ifade ediyorsa o kadardır. Hiç bir zaman yazanın ne hissettiği ve yaşadığını bilemezsin. O yüzden belki en durduğum zaman kaçmaya hasretlik çekmişimdir :)

    Blogu da çok boşladığımın farkındayım ama yenileriyle geri geleceğim o zaman sevinerek okursun.

    Mutluluklar:)

    YanıtlaSil

İki kelamda sen et!!